Bir girişimciye göre… Sanatçılar girişimci olmalılar

Geçen gün, hayata geçirmeye çalıştığım yeni bir güzel sanatlar projesi nedeniyle bir grup bağımsız sanatçıyla (herhangi bir şirkette maaş karşılığı eser üretmeyen sanatçılar) buluştum. Planladığımız bir sergi ile ilgili konuşurken bilerek bir “hata” yaptım: Sanat eserlerini “ürünler” olarak nitelendirdim. Ve tabi ki onlar da beni hemen “kapitalist” olarak etiketlediler. ☺ Benim sergiye aynı zamanda kendi bestelerimle bir “sanatçı” kimliği ile katılıyor olmam onların algılamalarını değiştirmedi.

Bu tip etiketler benim için yeni değil. “Her bağımsız sanatçıda özgün “ürünler” yaratan bir girişimci görüyorum.” demem yeterli. Bunu diyorum, çünkü:

Girişimciler risk alır.
Sanatçılar da… Ürettikleriyle yaşamak istiyorlarsa, en büyük risk alıcılar onlardır.
Girişimciler yenilikçi olmalıdır.
Sanatçılar da… Kendilerini başkalarından ayırmak için “tipik” girişimcilerden daha fazla yeni yollar bulmak zorundalar.
Girişimciler müşterilerine bir “değer” sağlamalıdır.
Sanatçılar da (Sadece kendileri için “üretmiyorlar” ise)… Ancak o sayede eserleri takdir edilir ve satın alınır.
Girişimciler iletişimde ve pazarlamada, okur-yazar olmalıdır.
Sanatçılar da… Hedef kitlelerini ve bu kitleye nasıl ulaşacaklarını bilmek zorundalar.
Girişimciler matematik bilmelidir.
Sanatçılar da… Sadece dünyayı tanımlamak için değil, aynı zamanda ne kazandıklarını hesaplamak için de. ☺

Listeyi uzatabilirim. Beni istediğiniz şekilde etiketleyebilirsiniz ama eğer bir bağımsız sanatçı olarak geminizi bağımsız sularda sağlıklı bir şekilde yüzdürecekseniz, bir girişimci gibi davranmakta fayda var.

Yazının müziği: OneRepublic – Good Life