Ortağı anlamak – iyi ve kötü zamanlarda

Yeni bir işe başlıyorsanız, işinizi büyütebilmek için gelecekte her zaman gereken tüm kaynaklara sahip olamayacağınızı ve yolun devamında ortaklıkların kaçınılmaz olduğunu bilmelisiniz. Ortaklık söz konusu olduğunda da neredeyse hiç kimse başlangıçta bir ortaklığın bozulabileceğini düşünmez. Sosyal ortaklıkların başlangıcında da olduğu gibi. ☺

İş hayatında işler çok iyi gittiğinde, eğer sistemde gerekli önlemler alınmamışsa, sıklıkla ortaklardan birinin risk alma isteği arttığından, veya işler kötü gittiğinde üzerinde anlaşılamayan nedenlerle zarar standart hale geldiğinden ortaklıkların sürdürülmesi tehlikeye girmeye başlar.

Yardıma çağrıldıklarında, sosyal hayatta danışmanlar eşlere empati sahibi olmalarını tavsiye etmekte. İş dünyasında empatinin eşanlamlısına “perspektif taking” (bakış açısı alma) denmekte. Bu bir yerde bir başkasının içinde olabileceği durumu görmek için kendi bakış açısını geçici olarak askıya alma süreci.

Bu süreç, ortağınızın durumunu anlamak için kendi benzer geçmiş tecrübelerinizden faydalanmayı ve belirli durumlarda insanların nasıl tepki vereceğine ilişkin genel bilgileri uygulamayı içeren stratejileri kapsamaktadır.

Söylemesi yapmaktan kolay! Bakış açısı alma süreci, diğer kişilerle herhangi bir yakınlık, merhamet veya duygusal özdeşim gerektirmediği gibi ancak hisler dışarıda bırakılırsa başarılı olabilmekte.

Bırakılamazsa … sadece egoları bile ortakların böyle bir düşünme sürecinin uygulanmasına izin vermeyebilir. Birdenbire ortağımızı anlamıyor olabiliriz. Ve de sosyal hayatta bazen “kaybolan” bağlılığı geri getirmeye yarayan “öpücükler” iş hayatında işe yaramaz. ☺

Haftanın müziği: Sheryl Crow – The First Cut Is The Deepest (2003)